Kategoriler

24 Temmuz 2011 Pazar

YALNIZLIĞIN MUHALLEBİ KIVAMI'ndan... (Hint Geleneği :)

Şöyle, güzel bir balkon sefası yapayım bari azıcık yalnız yalnız. “Yalnız ve güzel dul” sinemalarda… Ay, dulum değil mi ben? Öğk... Ne kötü bir kelime yarabbim. Eskiden nüfuslarda “Boşanmış” ya da “Dul” yazıyordu. İğrenç. Hiç abartısız, bir arkadaşımınkinde “Bekâr” yerine “Bakire” yazmışlardı. Güler misin ağlar mısın olayı! Bir de ‘İner misin çıkar mısın’ diye yarışma vardı eskilerde, nereden geldiyse aklıma?! Hahaha…


 Gerçi ben şanslı kesimdenim. Doğuda, vs… de kadınlar, sadece kadın olduğu için her türlü haktan mahrum kalıp, aşağılanıyorlar. Kalmış ki, dul olsun Allah muhafaza. 
Sadece bizde değil ki; neydi o Hint geleneği? Dur bakayım, yazmıştım not defterime…  Hah…


Kocası ölen dulun üç seçeneği varmış:
1) Kocasıyla beraber yakılmak.
2) Eşin küçük kardeşiyle evlenmek.
3) Tecrit edilmiş bir yaşam sürmek.     

Bu kuralı da kesin bir erkek türetmiştir. Ay, niye kocamla beraber yakılayım ayol? Manyak mıyım? Ya da bunu türeten mi manyak acaba? Ölenle ölünür mü yahu? Hiç duymamışlar herhalde bu lafı? 


Kocamın küçük kardeşiyle evlenir miyim? Yakışıklıysa olabilir. Ah, yıllarca kardeş bilmişim, öyle demişim, ensest den farkı yok yani bana göre.


“Tecrit edilme” şıkkını da almayayım. Şöyle esmer, kaslı, iri bir adamın kollarında yatamayacaksam, ten tene, ter tere karışmadan, tek vücut olup kaynaşmadan, ne anladım kadınlığımdan ve hayattan? Oh…


Demek ki ne yapıyoruz? Hindistan’da, erkek kardeşi olmayan bir adamla evlenmiyoruz ne olur ne olmaz diye! Kardeş - mardeş dinlenmez o zaman.  :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar

Bendeniz

Fotoğrafım
Yazıyorum, paylaşıyorum... Hayatın sevmek ve inanmak olduğunu düşünüyorum... Az ve öz dostum ile kitaplarım olduğu sürece benden mutlusu yok... Dünyalıyım... İçi-dışı bir, özü-sözü bir olmak, istediğim...

Hürriyet Spoa

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe

Hürriyet