Kategoriler

24 Temmuz 2011 Pazar

YALNIZLIĞIN MUHALLEBİ KIVAMI'ndan... (Ağla Suna'm ağla :)



Öldüğümde de cenazemden sonra çalınmasını istediğim üç parça var birbirinden muhteşem…
Vangelis’den ‘Bon Voyage’, 
Yo-Yo Ma’dan ‘Erbarme Dich’, 
Secret Garden’dan ‘Awakening’…
Bunları dinlerim hemen, hüzünlendiğimde. Şimdi uygun bir zaman. Resmen beni anlatıyorlar. Gözlerim kapalı, yarı uzanır vaziyette oturuyorum. Hiçbir şey düşünmemeye çalışıp, müziğin muhteşem tınısına kaptırıyorum kendimi. Gözyaşlarım pıt pıt düşüyor yanağıma, oradan dudağımın kenarına. Yalıyorum boynuma kadar akıp, gıdıklamasınlar diye beni. Hafifi tuzlu, kıvamında bir tadı var. Ama melodili ağlamaya başladığımda, daha fazla tutamıyorum onları. Boynum sırılsıklam oluyor. Sıvazlıyorum boynumu, gözyaşlarımı yediriyorum tenime. Silmek istemiyorum, hissetmek istiyorum ıslaklığını. Kolay kolay ağlayamıyorum çünkü. Tadını çıkarayım diyorum… Başıma bir sızı giriyor inceden. Ama kalıcı değil. Melodi çoğalıp, beste oluştuğunda gidecek. Rahatlamış olacağım. Awakening’in son notasıyla, ben de kendime geliyor, uyanıyorum…


Ah, duygusala bağladım yine. Kullandığım doğum kontrol hapları bana abuk sabuk duygu karmaşası, patırtısı, tıkırtısı yaşatıyor! Hah bir de üstüne reglim! Aman ne güzel! Yollarda ağlar mıyım şimdi? Ağlarım! Zaman, mekân önemli mi? Değil! Kadın olduğum için, istediğim zaman, istediğim yerde, salya-sümük ağlamaya hakkım var. 


Erkeksen, bu yadırganır. İyi ki erkek değilim! Her yönden! İşin yoksa penisin boyu mu işlevi mi, ereksiyon oldu mu olacak mı diye uğraş dur! İşleri zor adamceğizlerin… Hahaha…
Daha küçücükten ağlamaması gerektiği dayatılıyor zavallılara. Acıdım bak şimdi. :) Aman ne acıyacağım dallamalara? 


“A, kız gibi ağlanır mı öyle salya sümük oğlum? Errrkeksin sen!”


Yok ya? Niye ağlamayacakmış? Her şeyden önce o da duyguları olan bir “insan”. Tamam, çok da feminen olmasın tabi… 
Kadınlar, erkeklerden %60 daha fazla ağlıyormuş ‘prolaktin’ hormonu yüzünden! Şu bilgiler, rakamlar nasıl aklımda kalıyor, deli olacağım?! Ha, evet, regl döneminde de artıyordu bu gerekli mi gereksiz mi olduğuna karar veremediğim hormon, tabi ya! Niye de kızıyorsam hormoncağıza? Ayrıca da gereksiz bir şey yok ki canım vücudumuzda. Acayip bir makina. İnceledikçe tekrar tekrar hayran oluyorum yani işleyişine. Hım, nerede kalmıştım? Hah…

Ağlamak güzeldir bir kere! Ağladığında, içinde biriktirdiğin hüznü akıtırsın gider ve rahatlarsın. Savunmasız kılıyor kadını gözyaşları gerçi. Bir kadın herhangi bir sebepten ağlarken, erkek gayet rahat bağlayabilir hatunu! En azından beni. Başımı geniş omzuna aldı mıydı, beni de alır.  
Ancak bir kadını ağlatmamalı erkek dediğin, hep gülümsetmeli. Hah, nasıldı şu Musevilerin Tanrı ile konuşmasını anlatan ‘Talmud’daki söz? Cuk…


“Bir kadını ağlatırken çok dikkat edin. Çünkü Tanrı gözyaşlarını sayar. Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı, ayaklarından yaratılmadı. Öyle olsaydı ezilirdi. Üstün olmasın diye başından da yaratılmadı. Ama göğsünden yaratıldı. Eşit olsun diye. Kolun biraz altından, korunsun diye. Kalp hizasında, sevilsin diye.”… 


Kuranda da yok muydu buna benzer bir ayet? Bir ara tekrar bakayım!
Ama aynı zamanda kadın, birkaç damla gözyaşı dökerek adama istediğini yaptırır, parmağında oynatır… Tabii bu adamın, biraz şapşal ya da duygusal ve şefkatli olması, aynı zamanda da kadına tapması gerekiyor. Yani az bulunur cinsten! Gerçi en maço geçinen, kanmam bu gözyaşlarına diyen, sözde uyanık modelden de çok var. Ayakta uyuyorlar haberleri yok. Hahaha… 


Ahmet Bey de, ben ağlarken ne güzel ifade etti ağlamanın gerekliliğini;


’’Ağlamak; bizi içimizdeki endişelerden uzaklaştırır, ferahlatır, içimizdeki kargaşayı akışına bırakır ve dikkatimizi zihinden uzaklaştırıp, fiziksel olana odaklar. Sonra da konudan iyice uzaklaşıp, akan burnumuzu sileriz hafifi gülümseyerek. Yani; gözyaşı iyileşme sürecinin bir parçasıdır.’’


Oh, rahatladım…

2 yorum:

  1. Bloğunuz paylaşımlar yönünden çok zengin ve kullanılabilir. Galvaniz çöp konteyner firması olarak teşekkür eder ve paylaşımlarınızın devamını dileriz.

    YanıtlaSil

Popüler Yayınlar

Bendeniz

Fotoğrafım
Yazıyorum, paylaşıyorum... Hayatın sevmek ve inanmak olduğunu düşünüyorum... Az ve öz dostum ile kitaplarım olduğu sürece benden mutlusu yok... Dünyalıyım... İçi-dışı bir, özü-sözü bir olmak, istediğim...

Hürriyet Spoa

Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe

Hürriyet