ABD Rochester Üniversitesi bilim insanları uyumamışlar, yememişler, içmemişler efenim; çok kafa bulandıran, düşünürken çat çat çatlatan, sinirden kafa patlatan son derece mühim bir konuyu açıklığa kavuşturmuşlar çok şükür.
İvit...
Dikkat buyurunuz;
'Kırmızı' renk kıyafet giyen kadınlar; diğer hemcinsleri tarafından tehdit unsuru olarak algılanıp, sevilmeyip, üstüne üstlük dışlanıyorlarmış şekerim?!
İvit...
Ekibin başı Adam Pazda (ney?) demiş ki;
"Biz bazı fazla güzel kadınlara renkli ve kırmızı gömlek giydirdik, hemcinslerine de bunları gösterdik. Gitti bu cinsler, beyaz ve yeşili değil de kırmızıyı giyen kadınları -tu kaka- listesine aldı. Biz de gördük ki; kırmızıya karşı bir ön yargı mevcut. Olmaz ki ama! Yazıktır, hırsızın hiç mi suçu yok?"
Olma mı be adam?! Ve lakin, kolay mı öyle ateşten göynek giymek?! Yakıyor tabii etrafı cayır cayır?! Kıskanmasınlar da ne yapsınlar cinsler? Bağırlarına mı basaylardı kırmızılı tehlikeli düşmanlarını göz göre, ciğer yana?!
I-ıh... Olmaz!
"Şaka bi'yana..." deyip ciddileşerek devam etmeyeceğim konuya, çünkü ciddiye alınır bir tarafı yok!
İvit...
Kadınları anlamak çok zor. Anlamaya çalışmak duble zor. Anlamazdan gelmek de olmuyor. Anlamayı istemek de, anlamanın yarısını bırak onda biri bile etmiyor.
Her türlü anlamsız yani şu kadın mevzuları. ( Ben kadın değil miyim? ツ )
Özellikle evli hanımlar, kırmızılı hatunların kocalarını ellerinden rahatlıkla alabileceğini çünkü çok seksi göründüklerini söylemişler.
Şekerim, yanlış biliyorsunuz mevzuyu.
Tabii...
Elbisesi, gömleği, ayakkabısı kırmızı olsa ne olur; beyaz olsa söz olur, siyah olsa toz olur!
Nedir yani?
İçi 'kırmızı' olmasın yeter. Şeytanlık barındırıyorsa kalbi, elde etmeyi kar sanıyorsa küçük beyni, fesat ise zihniyeti, bozuk ise tineti, kötüyse niyeti, ne kırmızıya ihtiyacı vardır o kadının ne de elbiseye...
Tabii...
Kafa başka türlü çalışır zaten o'nda. Mor da giyer, sarı da giyer, lacivert de giyer, yine de yapacağını yapar.
'Kırmızı giyme tanırlar, seni yollu sanırlar' mı diyorsun yani kadınlara utanmadan arlanmadan?
Hem bu 'yollu' ne demek Allahınsen? Yolcu'nun yanlış yola gireni mi ola? De git, asfalyalarımı attırma hiç yoktan!
Ne saçma, ne gereksiz, ne manasız, ne salak sepelek bir şeydir 'kırmızılı kadın' mevzu?
Anacım kafaya bakacaksın, içindeki (var ise) beyinle alakalı bir hadise bu. Zati yüzüne yansır ya insanın içinin güzelliği ya da çirkinliği. Az çok belli eder kendini -tu kaka- insan.
Konuşmasına, oturup kalkmasına, ne deyip demediğine, ne halt yiyip yemediğine bakacaksın. Dışı kırmızı olmuş, mavi olmuş fark etmez. Yüzü kızarıyor mu, sen ondan haber ver?!
Hem sen de giy göğsünü gere gere kırmızını, morunu. Niye uzaktan bakıyorsun, tabii canım, aa... Seviyorsan niçün ama niçün giymeyesin?
Ha, 'Laf olur beri gelir, iki lakırdı etmenin yeri gelir' diyorsan,
(--ki; şu an ben uydurdum bu sözü ve çok da beğendim ayrıca--)
sen de başkasına yani diğer hemcinsine cinslik etmeyeceksin o zaman canısı?!
Bak, güzel oluyor muymuş, kırmızı giydi diye bir hatunceğizi düşman saymak? Bin bir küfrü dökmek ağzından da sıra sıra saymak?
"Bana da öyle derlerse?" diye, yok efenim kırmızıdan caymak!!!
Ne münasebet ayol? Giy, çık... Hadi, hemen.
Kadınlar, hem kendileri için hemi de cinsleri için giyinirler şekerim. İki kere iki dört!
Erkekler için falan giyinip süslenmezler. Ha, onlara da beğendirecek illaki kendini ama öncelikle diğer hanımların kıskanç ve çatlak bakışlarını görmek isterler.
Bi'kere kadının en büyük düşmanı yine kadındır, bu da böyle biline!
Yahu, bilip bilmeden sırf kıskandı diye kadınceğizi yerden yere vurup etmediğini bırakmayanı yok mu? Var!
Sırf kendisinden daha güzel diye (ki güzellik görecelidir biliyosun?) etmediğini ardına komayanı yok mu? Var!
Sırf kendisi yapamıyor diye, hemcinsinin yapabildiklerini kıskanıp onu bunu çekip, bi' güzel çekiştireni yok mu? Var!
Kendi zamanında neler çektiğini unutup, kızını gelinini yeğenini ellere kurban edeni yok mu? Var!
Kendi kız evladı olduğunu ve bir gün genç bir kadın olacağını unutup; başkasının kızı / karısı hakkında abuk sabuk, ileri geri, sağa sola konuşanı yok mu? Var!
İvit...
Laf ola, beri gele hakkat yani. Nedir bu kırmızılı kadınların çektiği anacım?
Bi'kere kırmızılı kadın cesurdur, dimdik durur tüm haksızlıklara ve güçlüklere karşı, öz güveni tamdır, erkekten daha metanetlidir her konuda, çekicidir çünkü zekidir, akıllıdır, özeldir! Anladın sen onu?!
İvit...
Sonuç itibariyle, kırmızı güzeldir. Kullanılmalıdır.
Hatta Kırmızı - Beyaz en güzelidir.
Kırmızı - Beyaz can'dır, canandır.
Kadının hemcinsine düşmanca davranması konusu apayrı incelenmesi ve iyileştirilmesi gereken bir durum velhasıl. Ve tam bu noktada kendimi ciddiyete davet edip, davetime de icabet edebilirim bak şimdi...
Oku bak bi'...
Kadın, diğer kadınlara nasıl davranmalı, ne yapmalı ya da yapmamalı?
Bi'kere kadın kendini eğitecek ki önce, kızını / oğlunu / torununu / öğrencisini / vs. ona göre doğru bir şekilde yetiştirebilsin. Daha aile içinde başlıyor saçmalık zaten. Kayın-validesi, görümcesi, ebesi, ninesi biribirine kötü davranıyorsa; dışarıdaki kadına iyi davranmasını nasıl bekleriz tabii?!
Bak ne olacak:
Kayınvalide
gelinine, elti-görümce biribirine, anne kızına, kız kardeşler biribirine,
eş-dost-arkadaş biribirine haset ve nefretle bakmayacak. Tam tersi onu
haksızlıklardan korumanın aslında hemcinsi olarak kendi haklarını koruduğunun
bilincinde olarak, karşı cinse ezdirmeyecek.
'Gelin' insanı kadıncağızın itip kakacağı, 'damızlık' niyetine kullanacağı,
hizmetkar yapacağı bir 'insan' olmadığının farkında ve vicdanında olacak
kayın-valide!
Öz
kızına 'satılık mal' muamelesi yaptırmayacak 'anne' vasfına layık olmayan
kadın! Sesini çıkaracak her şeye rağmen!
Oğlunun
kaç genç kalbin ahını aldığıyla, sözde çapkınlıklarıyla övünmeyecek annesi
olacak kadın!
Kendi
hemcinsinin kim olursa olsun eğlenilecek / evlenilecek diye kategorize
edilmesine göz yummayacak 'kadın müsveddesi' kadıncık!
Bir
meta veya obje gibi görülmesine kendisinin de yardım ettiğinin farkında olacak
ve kadın olmaktan önce 'insan' olduğunun ayırdına varabilecek.
Karşı
cinsin nefsini değil, kendi ruhunu doyurmaya çabalayacak ve bunun için kendini
geliştirmeye uğraşacak.
'Doğurmak'
gibi mucizevi bir özelliğe sahip olduğu kadın olmakla gurur duyacağına;
hemcinslerine lakaplar, etiketler yakıştırmayacak 'erkek' nesli gibi utanmadan!
Kendi
gibi olmayan, kendisiyle aynı düşünmeyen, aynı giyinmeyen, aynı yaşamayan
hemcinsine hakaret etmeyecek. Önce kadın kadına 'insan' olarak saygı gösterecek
ki sonra erkeklerden bekleyebilsin aynı saygıyı!
'Feminizm'
diye bağırınacağına 'Hayatbizim' diye haykıracak. Kendi bedeni, kariyeri,
eğitimi, evliliği, kısaca kendi hayatı hakkında söz sahibi kişinin 'insan'
olarak sadece ve sadece kendisi olduğunu bilecek ve bilmeyenlere bildirecek.
Önce
kadın eğitecek kendini! Sonra da o eğitimi, hem kendi cinsine hem de erkek
cinsine verecek! Yoksa sadece 'erkek' olduğunu sanan ve öylece etrafta dolanan
insan müsveddelerine 'akıllı, vicdanlı, saygılı olun artık ulen' demekle bir
yere varamayız!
Kadınlar
olarak el ele verip birbirimizin kusurlarını değil, güzelliklerini görmeye
başlamalıyız. Ve geriye değil, ileriye adımlar atmalıyız. Bunu engellemeye
çalışanlara 'feminist' olarak değil, sadece 'insan' olarak karşı çıkmalıyız.
Önce
kendimize sonra da yanımızdaki, yöremizdeki, karşımızdaki, etrafımızdaki ve
hatta tanımadığımız ötedeki kadınlara da saygı gösterebilmeyi öğrenip,
öğreteceğiz!
‘Gelişmekte
olan’ diye sınıflandırdığımız ülkemizin henüz gelişememiş insanlarını ya
geliştireceğiz ya da geliştireceğiz! Başka yolu yok!!!
Yeter
artık!!!
Kadınlar
olarak aklımızı başımıza alacağız.
Allah beyin vermiş, çalıştıracağız.
Kadın -
erkek - çocuk olarak değil, öncelikle 'insan' olarak haklarımızı bilip ona göre
davranacağız.
Ciddi ciddi kızıyorum artık ha!
Tamam mı?
Aferin... Anlaştıysak, öpüyorum o zaman yanaklarından güzel hemcinsim...